26 Ocak 2016 Salı

Slovakya _ Bratislava

Slovakya _ Bratislava

Slovakya’nın başkenti Bratislava’ya, Prag’dan 3-4 saat süren otobüs yolculuğu sonrasında ulaştık. Dikkatimi çeken ilk şey Tuna nehri, ikinci şey ise şiddetli soğuk oldu. Aralık 2015’ti ve hava buza yakındı.

Sabahın erken saatinde intikal ettiğimizden olacak sokaklar bomboştu. Ama bu yalnızlık bir hüzün katmıştı sokaklara. Aslında o sokaklar hüzne alışıktı zaten. Nazi Almanyası döneminde Tuna nehrinden gemilerle getirilen Yahudilerin, Çingenelerin, yaşlıların, çocukların ve ari ırk olmayan diğerlerinin Bratislava’da ayrıştırılıp civar toplama kamplarına1 gönderildiği o meydanda dururken içime fil oturdu diyebilirim.

Kasveti bir kenara bırakacak olursak Barok binaların arasında Arnavut kaldırımlı taş dar sokaklarda büyülü ortaçağ havasında gezmek oldukça güzeldi. Bir önceki yazıda bahsi geçen Avusturya Arşidüşesi Maria Theresia da bu sokaklarda az gezmemiş. Bratislava’da taç giymiş diyorlar. Kahve içmeye de Viyana’dan Bratislava’ya sık sık gelirmiş diyorlar. Gerçekten de o soğukta kahve çok iyi gidiyor.

O değil de en çok hediyelik eşya satan dükkanları beğendim. El işi bebekler, porselenler, sanat eseri kıvamında resimler ve daha pek çok tatlı güzel şey... En özgün, en geleneksel hediyelikler burada. Şimdi bile düşündükçe elime fırça alıp resim yapasım, nakış işleyesim geliyor. Öyleydi böyleydi derken günübirlik gezinin sonu gelmişti. Tuna nehrine son bir bakış atıp Macaristan yolunu tuttuk.

Şimdi Fotoğraflar:





























Kaynaklar


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder