15 Ekim 2017 Pazar

Midilli Adası - Molivos - Güneş Kale Deniz Taş

MOLİVOS

Hotel Adonis
Molivos’a gitmek yaklaşık 2 saat sürdü. Ama çok güzel ağaçlık yollardan geçtik, yol süper manzaralıydı. İnince ilk gözüme çarpan otelin daha önce booking’de beğendiğim otellerden biri olduğunu fark ettim. Otel Adonis. Gittim sordum, ağalar boş oda var mı diye. Beni epeyce beklettiler ama gitmeme de izin vermediler. En sonunda gösterdikleri oda ve söyledikleri fiyat beni benden aldı. Kahvaltı dahil süper indirimli otelimde süper bir 3 gün geçirdim. Otel çalışanlarının hepsi de birbirinden tatlıydı.

Deniz ve Ahtapot
Hemen hazırlanıp denize gittim. Kumsal nasıl taşlık, deniz nasıl temiz, nasıl çarşaf gibi, suyun sıcaklığı nasıl güzel, güneş nasıl tatlı tatlı ısıtıyor, rüzar nasıl ılık ılık esiyor. Ben mest. Sahil keyfinden sonra odada hazırlanıp dışarı çıktım. Biraz dolaşıp trip advidor amblemli bir lokantada sirkeli limon soslu muhteşem bir ahtapotu bir kadeh uzo ile yuvarladım. Şişede durduğu gibi durmuyor ya, lokantadan çıkınca baktım sağa sola yalpalıyorum. Dedim ben bir kahve içmeliyim.

Kostas ve Rodula – Bir Kahvenin 40 Yıl Hatırı Var
Ne göreyim tabelasında “municipality”  (belediyenin yeri ) yazan bir mekan var. Belediyenin yerinde kahve olmayacak da nerede olacak. Direkt ben bir sade greeko istiyorum diye girdim söze, balkona da bir güzel kuruldum. Kadıncağız bir şaşırdı falan. İsmi Rodula. Ben neye şaşırdığını anlamadım. Rodula dedi malum greeko zaman alıyor bekleticem seni, dedim okey razıyım. Bu sırada muhteşem balkondan muhteşem deniz manzarasına bakıyorum. Arada sırada da mekanın içinde iki adam bana bakıyor, göz göze geliyorum. Rodula bir anda yeniden belirdi yanımda. Biraz sohbet ettik. Sen yalnız mısın diye sordu. Bir tur da yalnız oluşuma şaşırdı. Sonra elinde kahve ve bir de teklif getirdi. Meğerse benim yalnız oluşum içerideki arkadaş gurubunun içine sinmemiş ve bana bir içki ısmarlamak istiyorlarmış. Teklifi geri çevirdim. Sonra çok yaşlı bir beyefendi geldi yanıma mekanın sahibi. Canım Kostas’ım. İstanbul’dan geldiğimi duyunca benimle tanışmak istemiş. Sıfır İngilizce biliyor. Yunanca konuşuyor benimle. Ama anlaşıyoruz. Gençken İstanbul’da Arnavutköy Altın Balık Restoran’da çekilmiş fotoğraflarını bana gösterdi. Sonra beni içeriye davet etti. O kadar sevimli bir insan ki, Allah onu nazarlardan belalardan sakınsın, uzun ömürler versin.

Yorgo ve Thomas ve Darek ve Sirtaki
Bana ilk bakışta pek tekin gelmeyen Yorgo ve Thomas’ın masasında meğer Darek ve hanım arkadaşı da varmış. Sonra sohbet etmeye başladık ve bir anda kendimi çok tatlı insanların masasında uzo içerken buldum. Kostas’cım da bana kavun karpuz ikram etti, beni yalnız bırakmadı. Güldük eğlendik, sirtaki bile yaptım. Kahve içmeye geldiğim mekandan kocaman bir arkadaş gurubuna dahil olarak çıktım. Mutlu uyandığım günün sonunda mutlu uyudum.   

Kale ve Congas Beach Bar
Yine mutlu uyandım. Otelin kahvaltısını da çok beğendim. Kahvemi de içtikten sonra Molivos kalesinin yolunu tuttum. Kaleye tırmandığım dar sokaklar nasıl güzel, o Rum taş evleri nasıl sevimli, o evlerin kapıları nasıl orijinal nasıl otantik. Çok sevdim. Kaleye çıktım, sıcak tabi, bir frappe içmesin mi bu kız? Kültürel turu tamamlandıktan, bol bol fotoğraf çektikten sonra bir gün önce gözüme kestirdiğim Congas beach bar’ın yolunu tuttum. Hava sıcak tabi bu kız buz gibi bir kokteyl içmesin mi? Ama deniz nasıl hoşuma gitti belli değil. Yalnız deniz ayakkabısı getirmediğime pişman oldum. Ayaklarıma hep taşlar battı. Güneşlendim, uyudum, uyandım, sanki rüyadayım, çok hoştu.

Kostas ve Rodula –  Canım Dostlarım
Akşam yemeği için hazırlandım ve Kostas’ın mekanına gittim. Harika bir kalamar yedim, güzel bir caciki ve bira. Yemek sonrasında yine Kostas, Rodula ve arkadaşları ile sohbet muhabbet. Onları çok seviyorum. Hepsi ayrı ayrı çok değerli insanlar. Canlarım benim.

Pirates Bar ve Alba
Gece yemekten sonra hemen bitmesindi. Rodula’nın tavsiye ettiği bara gittim: Pirates. Hayatımda ilk defa bara oturdum. Barmaid Alba bana önce hoş geldin shot’u sonra da çok güzel ve sert bir kokteyl (Cosmopolitan) hazırladı. Alba’cım İspanya’dan gelmiş Molivos’ta çalışıyor. Helal olsun kıza. Çok imrendim.

Her Gün Yeni Bir Arkadaş
Sabah otelde tanıştığım çok tatlı bir çiftle Molivos’a 10 dk mesafedeki Eftalou’ya gittik geldik. Bu güzel günün ardından arkadaşlarımı Kostas’ın mekanına götürdüm. Onların gelmelerini beklerken Rodula taze 1 adet çipuram var dedi. Bana ayır dedim ve sonuç tahminlerimin ötesinde oldu. Hayatımda yediğim en güzel balıktı. Kosta ve Rodula resmen sevgisini katmış yemeğe. Arkadaşlarımın söylediği yemekler de harikaydı.

Kostas – Gönlümün Efendisi
Yemek bittikten sonra Kostas ve Rodula bize eşlik ettiler. Güzel sohbetler ettik. Kostas’cım bana biraz gençliğini anlattı. Tabi hep Rodula çeviriyor bunları.

Kostas’ın babası Ayvalık’tan gelmiş Molivos’a. Babası daha sonra Atina’da çalışmaya başlamış. Ancak tatillerde geliyormuş Molivos’a eşini ve Kostas’ı görmeye. Kostas da büyüyünce Atina’ya yerleşmiş yıllarca orada çalışmış, elektrikle ilgili bir mesleği varmış. Çok arkadaşı varmış hem de çok. Elindekini avucundakini arkadaşlarıyla paylaşırmış hep. Şimdi de evde oturmak yerine bu restoranı işletiyor. Bu restoran onu hayata bağlıyor. Her gün arkadaşları geliyor. Onlarla vakit geçiriyor. Onları ağırlıyor. Bize de böyle sevildiğimiz sayıldığımız bir ömür nasip olur inşallah.  

Kostas’cığımın gözlerinde kocaman bir dünya var. Ona bakınca insan tüm insanlarla konuşmuş gibi, tüm mekanları gezmiş gibi ve tüm duyguları tatmış gibi oluyor. Ne kadar gönlü zengin bir insan… Ne kadar bilge…Ne kadar cömert... Ne kadar beyefendi, tam bir centilmen…

Ona ilk hayran olduğum an ise fotoğraf çekmek istediğim andı. Onun güler yüzü, fotoğraf çekilirken kameraya değil beraber olduğu insana bakması beni en çok etkileyen özelliği oldu. Objektife bakmıyor adam. Çok mantıklı.

Çok Uzaklardaki Akrabalarım
Kostas ve Rodula bana sanki çok uzaklarda yaşayan ve onları yaz tatilinde çok kısıtlı süreliğine ziyarete gelen kızları gibi bağırlarına bastılar. Ben onları çok sevdim onlar da beni. Ertesi gün gideceğimi öğrendiklerinde çok üzüldüler. Ben de çok üzüldüm.

Son Gece

Son gecemde Kostas ve Rodula beni dışarı çıkardılar. Beraber Piratese gittik. Alba da bize katıldı. Hayatımın en güzel gecelerinden biriydi. Hiç unutmayacağım bir rüya gibi.

Fotoğraflar
























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder